Marmaris, 2023 yılının Eylül ayında meydana gelen korkunç bir depremle sarsıldı. Yaşanan bu felaket, sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda insanları da derinden etkiledi. Depremin ardından pek çok kişi evlerinden, işlerinden ve en önemlisi sevdiklerinden oldular. Bu felaketin ardından, hayatını kaybeden vatandaşlar için düzenlenen cenaze töreni, acının en yoğun hissedildiği anlardan biri olarak belleklerde yer edecek. Deprem, doğal bir olay olmasının yanında, yaşanılan kayıplarla birlikte toplumsal bir travma da oluşturdu. Marmaris halkı, kaybedilen canlar için gözyaşlarını saklayamadı ve sevdiklerini son yolculuklarına uğurlamak için toplandı.
Marmaris’te hayatını kaybedenlerden biri 45 yaşındaki Ahmet Yılmaz’dı. Yılmaz, bölgedeki en sevilen esnaflardan biriydi. Dükkanında her zaman güler yüzle karşılayan Yılmaz, deprem sırasında iş yerinde mahsur kaldı. Hesapta olmayan bu doğal afette, birçok kişi gibi Yılmaz da hayatını kaybetti. Cenaze törenine katılan pek çok kişi, Yılmaz’ın anısını yaşatmak adına gözyaşları döktü. Cenaze namazı sırasında kurulan hatıra köşesi, onun ne kadar sevildiğinin bir göstergesi olarak öne çıktı. Arkadaşları, aile üyeleri ve sevdikleri, Yılmaz’ın anısını paylaşarak onun ne denli değerli bir insan olduğunu vurguladılar. Marmaris’teki bu kayıplar, yalnızca birer istatistik değil, somut hayat hikayeleri ve anılardı.
Acı olay sonrası Marmaris halkı, kayıplarını unutmadı ve dayanışma içinde olduklarını gösterdi. Törene katılanlar, yalnızca sevdiklerini uğurlamakla kalmadılar, aynı zamanda toplumsal bir bilinç oluşturmak adına bir araya geldiler. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, deprem sonrası yardım faaliyetlerine hız verdi. Yaralıların tedavi edilmesi, kaybolan eşyaların yerine konması ve maddi kayıpların telafi edilmesi için çeşitli kampanyalar başlatıldı. Birçok gönüllü, depremden etkilenen ailelere destek olmak için gece gündüz demeden çalıştı. Bu dayanışma ruhu, Marmaris’in yaralarını sarmaya yettiği kadar umut da verdi.
Böyle bir felaket sonrasında yaşanan kayıplar, asla unutulmaması gereken birer ders niteliği taşıyor. Deprem gerçeği, Türkiye’nin her köşesinde insanları etkileyen bir konu. Marmaris’te yaşanan bu çarpıcı olay, toplumun bilinçlenmesi ve dayanışma ruhunun güçlendirilmesi için önemli bir adım oldu. Tüm Türkiye, bu acı olaydan dersler çıkararak, gelecekte daha hazırlıklı bulunmanın yollarını aramalıdır. Unutulmamalıdır ki, kritik anlarda gösterilen birliktelik, insanlık için vazgeçilmez bir değerdir. Depremde hayatını kaybedenleri anmak, sadece bir kaybı hatırlamak değil, aynı zamanda geleceğe dair umutların yeşermesi içindir.
Söz konusu felaket, Marmaris’te yaşananların yanı sıra, tüm ülkenin bir araya gelip dayanışma içinde olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hayatını kaybedenlerin anısına yapılan anma programları, sadece kayıpları hatırlamakla kalmayıp, gelecekte benzer felaketlerle nasıl başa çıkabileceğimizi düşünmemizi sağladı. Bu tür acı olayların yalnızca birer felaket olmadığını, aynı zamanda toplumsal birlikteliğin güçlendirildiği anlar olduğunu unutmamak gerekiyor. Depremler, kayıplar ve yaslar, bu geleneği devam ettirmek için birer çağrı niteliği taşımaktadır.
Marmaris’in direnişi, umutların yeşermesi ve toplumun birleşmesi için bir fırsat sunuyor. Herkesin dayanışma ile bir araya geldiği bu günlerde, kayıpların acısı en derin duygularla yaşanıyor. Hayatını kaybeden kıymetli vatandaşların anısını yaşatmak için toplum olarak üzerimize düşen görevi yerine getirme sorumluluğuna sahip olmamız gerekiyor. Gözyaşları içinde uğurlanan canlar, yüreklerimizde hep yaşayacak ve bizleri bir arada tutacak.