BRICS zirvesi, bu yıl dikkat çekici bir tartışmayla başladı: Yapay zeka (YZ) ve onun dünya üzerindeki etki alanları. Türkiye, bu prestijli toplantıda yer alan ülkeler arasında yanına Yunanistan'ı da alarak tüm dünyanın gözlerini üzerine çekmiş durumda. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, zirvede yapay zekanın potansiyelinin yanı sıra risklerine de dikkat çekti. Fidan, yapay zekanın toplumlar üzerindeki etkilerini ve nasıl bir tahakküm aracı haline gelebileceğini sorgulayarak, global toplumun bu konudaki sorumluluklarına vurgu yaptı.
Zirveye katılan Fidan, yapay zekanın gelişimiyle birlikte, ülkeler arası uygulama ve etik meselelerin de gündeme geldiğini belirtti. Özellikle sosyal medya platformları ve dijital hizmet sağlayıcılarının, YZ'yi farklı amaçlar için kullanma potansiyelleri üzerine ciddi tartışmalar yapılmakta. Bu noktada, Fidan’ın vurguladığı en önemli konu, yapay zekanın bireyler ve topluluklar üzerindeki etkilerinin önceden bilinmesi gerekliliğiydi. Gelişmekte olan ülkelerin yapay zekayı nasıl kullandığı, bu teknolojinin pozitif ya da negatif etkilerini belirleyecek ana unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Fidan, zirve sırasında yapay zekanın tahakküm aracı olarak kullanılmasını önlemek adına, uluslararası iş birliğinin ve düzenlemelerin elzem olduğunu vurguladı. Ülkelerin bu konuda birbirlerine destek vermesi gerektiğini ifade eden Bakan, başta eğitim ve teknoloji alanları olmak üzere bir dizi konu üzerinde aktif bir çalışma sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti. “Yapay zekayı yalnızca gelişim aracı olarak görmek yetersiz. Aynı zamanda onun nasıl kontrol edileceği konusunda da herkesin hemfikir olması lazım,” dedi.
BRICS zirvesinin bir diğer önemli başlığı da yapay zeka ile ilgili etik kuralların belirlenmesi oldu. Fidan, bu konuda uluslararası standartların oluşturulması gerektiğini vurgularken, özellikle gelişmiş ülkelerin ODTÜ gibi önde gelen üniversitelerle iş birliği yaparak eğitim programları hazırlamalarını önerdi. Yapay zeka uygulamalarında yazılım geliştiricilerinin, bu alandaki etik kuralları göz ardı etmeden projelerini yürütmelerinin önemine değindi. "Eğer yapay zeka uygulamalarında etik dışı bir durum söz konusu olursa, bu tüm dünyayı etkileyebilir" ifadelerini kullandı.
BRICS zirvesi, sadece ekonomik iş birliği veya siyasi stratejiler üzerine değil, aynı zamanda dünya genelindeki tüm bireyleri etkileyen bu gibi kritik meseleler üzerine de tartışmalar yürütmekte. Geleceğin dijital dünyası yaratılmadan önce, ulusların bir araya gelerek ortak bir sözleşmeye varması ve bu sözleşme üzerine hareket etmeleri gerektiği konusunda hemfikir olmaları, Fidan tarafından birçok kere tekrarlandı. Bu tür iş birliği ve aksiyonların, yalnızca bugünkü sorunları çözmekle kalmayıp, aynı zamanda gelecekteki potansiyel sorunların önüne geçebilmesi adına da hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.
Sonuç olarak, BRICS zirvesindeki bu tartışmalar, yapay zeka konusunun ne denli önemli bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Fidan’ın çağrıları sayesinde, uluslararası topluluğun dikkatini bu kilit konuya çekmesi hedefleniyor. Türkiye’nin bu alandaki inisiyatifleri, yalnızca kendi ülkesinin değil, tüm dünya için geliştireceği stratejik adımları belirlemede önemli bir rol oynayabilir. Yapay zeka ile ilgili henüz alınmamış tedbirlerin detaylı planlamaları bu noktada büyük önem taşıyor.